14 Nisan 2025 Pazartesi
Japonya’da yaşayan Japon vatandaşlarının sayısında büyük bir gerileme yaşandı. Hükümet verilerine göre, geçen yıla kıyasla 898 bin kişilik bir düşüş kaydedildi. Bu, ülke tarihinde bir yıl içinde yaşanan en büyük azalma olarak kayıtlara geçti.
Japonya İçişleri ve İletişim Bakanlığı’nın Ekim 2024 verilerine dayanan istatistiklerine göre, Japon vatandaşlarının toplam sayısı 120,3 milyona düştü. Bu düşüş, ülke demografisinde kritik bir kırılma noktası olarak değerlendiriliyor.
Toplam nüfusa bakıldığında –yani yabancı uyruklular dahil edildiğinde– rakam 123,8 milyon olarak belirlendi. Bu da bir önceki yıla göre 550 bin kişilik bir azalmaya işaret ediyor.
Öte yandan, 15-64 yaş arasındaki “çalışma çağındaki” nüfus 224 bin kişi azalarak 73,73 milyona geriledi. Uzmanlara göre bu tablo, hem yaşlanan nüfusun etkilerini hem de düşük doğum oranlarının uzun vadeli sonuçlarını gözler önüne seriyor.
Japonya’yı keşfetmek, teknolojiden kültüre, yemeklerden geleneklere kadar tam bir deneyim! Bu benzersiz ülkeyi gezdikten sonra Türkiye’ye dönerken aklını kurcalayan en büyük sorulardan biri büyük ihtimalle şu:
“Yanımda neler getirebilirim, gümrükte sorun yaşamadan?”
İşte bu yazıda, Japonya’dan alınabilecek en popüler ürünleri, 2025 yılı itibarıyla güncel gümrük kuralları, teknolojik ürün sınırları, IMEI kayıt ücreti ve alışveriş ipuçları gibi önemli bilgileri adım adım anlattım.
Japonya, teknoloji severler için adeta cennet. Kaliteli ürünleri daha uygun fiyatlarla bulmak mümkün:
🟠 Unutma: Bu ürünler kişisel kullanım kapsamında olmalı. Aynı üründen birden fazla alırsan “ticari” değerlendirilip vergilendirilebilirsin.
Yurt dışından getirilen cep telefonlarının Türkiye’de kullanılabilmesi için IMEI kaydı yapılması gerekiyor.
🔒 45.614 TL
📌 Sadece Wi-Fi kullanacaksan (örneğin evde veya tableti gibi), IMEI kaydı zorunlu değil.
Japonya yalnızca teknolojiyle sınırlı değil. İşte bavulunu doldurabileceğin diğer benzersiz ürünler:
Türkiye’ye dönerken yanında getirdiğin ürünler için gümrük limitlerine dikkat etmelisin.
Ürün Türü | Gümrük Muafiyet Limiti |
---|---|
Toplam eşya değeri | 430 Euro’ya kadar (uçak yolcuları için) |
Telefon | 3 yılda 1 adet; IMEI kaydı ile kullanılabilir |
Alkol | 1 litre (veya 2 adet 0.5L) |
Tütün ürünleri | 200 sigara, 50 puro, 250 gr tütün |
Aynı üründen adet | Ticari şüphe yaratmamak için genellikle 1-2 adet önerilir |
🔔 430 Euro üzeri değerli ürünlerde, fazla kısım için ortalama %18-20 oranında gümrük vergisi ödenir. Dilersen beyan ederek geçiş yapabilirsin.
Japonya, kendine has kültürü ve toplumsal kurallarıyla dikkat çeken bir ülkedir. Bu ülkeyi ziyaret etmeyi planlayan herkesin, bazı davranışlara özellikle dikkat etmesi gerekir. Çünkü Japonya’da kabul görmeyen hareketler, farkında olmadan saygısızlık olarak algılanabilir. İşte Japonya’da asla yapılmaması gereken 15 davranış:
Japonya’da toplu taşıma araçlarında sessizlik esastır. Yüksek sesle konuşmak ya da telefonda görüşmek hoş karşılanmaz.
Batı ülkelerinin aksine Japonya’da bahşiş bırakmak yaygın değildir. Hatta bazı yerlerde bu hareket yanlış anlaşılabilir.
Japon kültüründe iç mekânlara ayakkabıyla girmek saygısızlık olarak kabul edilir. Genellikle girişte ayakkabılar çıkarılır ve içeriye özel terliklerle girilir.
Bu davranış Japonya’da yalnızca cenazelerde yapılır ve günlük yaşamda yapılması uğursuzluk olarak değerlendirilir.
Burnu silmek yerine tuvalete gitmek tercih edilir. Toplum içinde mendil kullanmak kaba bir davranış olarak görülür.
Yaya geçitlerinde dahi olsa kırmızı ışıkta karşıya geçmek ciddi bir saygısızlık olarak değerlendirilir. Japon halkı kurallara büyük önem verir.
Kamuya açık alanlarda sessiz ve ölçülü davranmak Japon kültürünün bir parçasıdır. Gürültü yapmak çevreyi rahatsız etmek anlamına gelir.
Selamlaşırken tokalaşmak yerine baş eğmek (ojigi) tercih edilir. Sarılmak ya da omza dokunmak, özellikle ilk tanışmalarda hoş karşılanmaz.
Yemek yeme eylemi Japonya’da daha çok oturarak ve sakin bir ortamda gerçekleştirilir. Sokakta yemek yemek kaba bir davranış olarak algılanabilir.
Japon toplumunda yüzleştirme ve doğrudan eleştiri hoş karşılanmaz. Düşünceler daha dolaylı yollarla ifade edilir.
Japonya’da çöp ayrıştırma ve geri dönüşüm çok önemlidir. Yerde çöp kutusu olmaması, çöplerin eve götürülerek ayrıştırılması içindir.
Marketten metroya kadar her yerde sıralı ve düzenli bir bekleyiş söz konusudur. Araya girmek ya da sırayı bozmak ciddi bir saygısızlık olarak görülür.
Kaplıcalar (onsen), spor salonları veya yüzme havuzları gibi yerlerde dövmeler, suç örgütleriyle ilişkilendirilebildiği için hoş karşılanmaz.
Teknolojik bir ülke olmasına rağmen Japonya’da hâlâ birçok yerde yalnızca nakit ödeme kabul edilmektedir. Yanınızda mutlaka yeterli miktarda nakit bulundurun.
Japon kültüründe duygular genellikle içe dönük yaşanır. Aşırı sevinç ya da öfke göstermek, kişinin kendini kontrol edemediği şeklinde yorumlanabilir.
Japonya’da yeni suç dalgası: Tokuryū çeteleri tutuklamalarda Yakuza’yı solladı.
Japonya Ulusal Polis Teşkilatı (NPA), geçen yıl “anonim ve geçici suç grupları” olarak tanımlanan tokuryū bağlantılı suçlardan dolayı 10 binden fazla kişinin tutuklandığını açıkladı. Bu suçlar arasında dolandırıcılık ve yami baito (yani yasa dışı veya karanlık yarı zamanlı işler) da yer alıyor.
Tokuryū, NPA tarafından ortaya atılmış yeni bir terim. Bu gruplar, klasik yakuza örgütlerinden farklı olarak, kimlikleri gizli olan kişilerin sosyal medya üzerinden suç işlemeye uygun kişiler bulması ve arka planda kalıp kazancı toplamasıyla tanımlanıyor. Bu kişilerle kurulan bağ, doğrudan suçla ilişkilendirilmeyecek kadar belirsiz tutuluyor.
Bu gruplar, dolandırıcılık, sosyal medya üzerinden yürütülen sahtekârlıklar, host kulüpleriyle ilgili suçlar ve özellikle geçen yıl Tokyo çevresinde sıkça yaşanan yami baito soygunlarında başrolde.
Toplam 10.105 tutuklamanın detayları şöyle:
Bu kişilerden 1.011’i çete lideri ya da talimat veren kişilerdi. Geri kalanların %90’ı ise sahada suç işleyen kişilerdi. Yaklaşık %40’ı, sosyal medya üzerinden yapılan iş ilanlarıyla bu suçlara bulaşmış.
Öte yandan, klasik organize suç örgütü üyeleriyle ilgili tutuklamalar geçen yıl 8.249’a düştü. Bu, bir önceki yıla göre 1.361 kişilik bir azalma ve bugüne kadarki en düşük rakam.
2024 sonu itibarıyla, klasik suç örgütlerine bağlı aktif üye sayısı 9.900’e geriledi (bir önceki yıla göre 500 kişi azaldı). Yardımcı üyelerle birlikte toplam sayı 18.800 oldu. Bu, toplamın ilk kez 20 binin altına düştüğünü gösteriyor.
Yine de, tokuryū gruplarından elde edilen paranın bazı klasik suç örgütlerine aktarıldığı kesinleşmiş durumda. NPA, bazı klasik çetelerin bu yeni suç ağlarını kontrol ettiğinden de şüpheleniyor.
Japonya hükümetinin yayımladığı son rapor, ülkeyi bekleyen olası bir büyük depremin etkilerini gözler önüne serdi. Rapora göre, Pasifik Okyanusu kıyısındaki Nankai Çukuru’nda meydana gelebilecek 9 büyüklüğündeki bir deprem, ülke genelinde yıkıcı sonuçlar doğurabilir ve 298 bin kişinin hayatını kaybetmesine neden olabilir.
2011’de yaşanan ve Fukuşima’daki nükleer felakete yol açan büyük depremin ardından, Japonya bu tür felaketlere karşı daha fazla hazırlıklı olmaya çalışıyor. Ancak hükümetin hazırladığı yeni değerlendirme, gelecekte gerçekleşebilecek daha büyük bir mega depremin, ülkenin karşılaşabileceği en büyük sınavlardan biri olacağını ortaya koyuyor.
Tsunami Tehlikesi Büyük
Japonya Kabine Ofisi’nin yayımladığı raporda, Nankai Çukuru’nda 9 büyüklüğünde bir sarsıntının tetikleyebileceği tsunami dalgalarının 10 ila 30 metreye kadar ulaşabileceği belirtiliyor. Özellikle depremin kış aylarında ve gece saatlerinde gerçekleşmesi halinde can kaybının en yüksek seviyeye çıkabileceği ifade ediliyor.
Rapora göre, böyle bir senaryoda Japonya genelinde 2 milyondan fazla bina yerle bir olabilir. Ayrıca 1 milyon 230 bin kişinin tahliye edilmesi gerekebilir. Depremin yol açacağı ekonomik kaybın ise 2 trilyon dolara yaklaşabileceği öngörülüyor.
Önümüzdeki 30 Yıl İçin Yüzde 80 Olasılık
Dünyanın en aktif deprem kuşaklarından birinde yer alan Japonya, sismik hareketlilik açısından sürekli risk altında. Uzmanlara göre, önümüzdeki 30 yıl içinde Nankai Çukuru’nda 8 ila 9 büyüklüğünde bir depremin meydana gelme olasılığı yüzde 80 civarında. Bu nedenle yetkililer, olası bir mega depremin etkilerini en aza indirmek için çeşitli önlemler alıyor. Uzmanlar, altyapının güçlendirilmesi, tahliye planlarının güncellenmesi ve halkın bilinçlendirilmesi gibi adımların hayati önem taşıdığını vurguluyor.