1) Merhabalar Güneş Hanım, Japonya Postası’na hoş geldiniz. Bizimle röportaj yapacak olmanızdan büyük mutluluk duyuyoruz. Kendinizden kısaca bahseder misiniz?
Merhaba ben Güneş, Osaka’da yaşıyorum, doğma büyüme İstanbul’luyum. Ankara Üniversitesi, Japon Dili ve Edebiyatı mezunuyum; Mext bursu ile Japonya’ya gelip yüksek lisansımı Osaka Üniversitesinde yaptım. Dört yıl çeşitli Japon şirketlerinde çalıştıktan sonra Osaka’da kendi şirketimi kurdum. Bir yandan Japonya’da yaşayan yabancılar için iş bulma, çevirmenlik, öğretmenlik, sunuculuk, seminer hocalığı, danışmanlık yaparken diğer yandan da belediyede çalışıyorum. Türkiye ile yazışmaları yapıp Türkiye tanıtımları yapıyorum. Bunun yanında YouTube kanalım var. Japonya ve Japonca ile ilgilenenler için bilgilendirici videolar çekiyor, İnstagram ve Facebook üzerinden eğitici içerikler paylaşıyorum.
2) Bilmeyen okuyucularımız için şöyle özetleyelim: Türkiye’de Japonca olan 2 farklı bölüm var. İlki, Japon Dili ve Edebiyatı; diğeri ise, Japonca Öğretmenliği. Japon Dili ve Edebiyatı 3 farklı üniversitede okunabiliyor: Ankara Üniversitesi, Erciyes Üniversitesi ve Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi. Japonca Öğretmenliği ise sadece Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinde okunabiliyor. Japon Dili ve Edebiyatı bölümünü seçmeye sizi iten nedenler nelerdi?
Öncelikle dili çok seviyordum. Lisede dil bölümündeydim, Fransızca ve İngilizce öğreniyordum. Üniversitede ise herkes tarafından tercih edilen dilleri değil de daha farklı, daha zor bir dili seçip öğrenmek istiyordum. Bazen derler ya ‘’Nadir şeyler daha değerlidir!’’ diye. Lise sonda karar verdim Japonca’ya. Aslında Japonca ve Mütercim Tercümanlık arasında gidip geldim ama Japonca’yı seçtim. Japonca Öğretmenliği beş yıl olduğundan ve Ankara’da yaşamak istediğimden Japon Dili ve Edebiyatını seçmiştim sanırım. Üniversiteye gitmeden önce Japonya veya Japonca hakkında pek bir bilgim yoktu açıkçası.
3) Türkiye’de maalesef Asya dillerine ve bu dillerin okutulduğu bölümlere karşı ön yargılar var. Öğrenilmesinin çok zor olduğu, mezun olduktan sonra iş sıkıntısı yaşandığı gibi gerekçelerle bu bölümlerin tercih edilmemesi gerektiği düşünülüyor. Siz tavsiye eder misiniz?
Öncelikle iş bulmak için çok sağlam bir Japoncanızın ve şansınızın olması gerekiyor. Çeviri veya öğretmenlik için dile iyi hakim olmanız gerekiyor. Dile iyi hakim olmak için de oturup derinlemesine çalışmak gerekiyor. Bence Japonca birinin size öğretemeyeceği kadar zor bir dil. Sizin sonunda oturup kendi başınıza kelime veya Kanji (Japonca’nın üç alfabesinden biri) çalışmanız gerekiyor. Eğer ders çalışmayı sevmiyorsanız biraz zorlanabilirsiniz. Yine de iş imkanı açısından hiç iş imkanı yok diyemem ama imkanlar biraz kısıtlı. Bunlardan faydalanabilmek için de hem çaba göstermeniz hem de biraz şanslı olmanız gerekiyor daha önce de dediğim gibi. Mezun olduktan sonra Japonca ile ilgili işte çalışan da var, İngilizce ile ilgili işte çalışan da var, tamamen alakasız iş yapan da var.
4) Normalde, Japonca öğrenenler JLPT sınavının (Japonca Yeterlilik Sınavı) 5 seviyesini takip ediyor. En düşük seviye olan N5’ten başlayıp en yüksek seviye olan N1’e kadar ilerliyorlar. Sizin üniversitenizde de bu şekilde miydi? Yıllara göre seviye ayrımı nasıldı?
Benim dönemimde JLPT, N4’ten başlıyordu. Ben N3’ten başladım. Sanırım 2. sınıfta iken N3’ü aldım, 3.sınıfta iken N2’yi aldım ve 4.sınıfta iken N1’i aldım. Size yeterli eğitim verilmesine veriliyor, öğretmenlerimiz birbirinden değerli ama dediğim gibi oturup Kanji ve dil bilgisi çalışmak gerekiyor. Sonuçta bütün 4.sınıflar N1’i alabilir diye bir şey yok. Hep bana soruyorlar nasıl kolay Japonca öğrenebilirim diye. Bazı yöntemlerden bahsediyorum tabii ama bu işe başlarken Japonca’nın zor bir dil olduğu ve oturup ders çalışılması gerektiği kesinlikle bilinmeli.
5) Youtube kanalınızda(link aşağıda) Japonya’da değişim öğrencisi olarak okumak için bir sınav yapıldığından bahsetmiştiniz. Bu sınavın sonucuna bağlı olarak 1 seneliğine Japonya’da okuduğunuzu da eklemiştiniz. Sadece sizin üniversitenize özel bir sınav mıydı yoksa genel bir sınav mı? Burs sağlanıyor mu? Kontenjan kaç kişi yaklaşık olarak?
Bildiğim kadarıyla sadece Ankara Üniversitesi ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde var bu değişim sınavı ki Japonya’daki okul ile Türkiye’deki okul arasında anlaşma olmalı bu programdan yararlanabilmek için. Ben 3. sınıftayken bu bursu alma fırsatım oldu ve Tokyo’da bir yıllığına Sengoku ve Edo dönemi üzerine çalıştım. O zamanlar sadece üç kişiye tam burs veriliyordu, şimdi bilemiyorum.
6) Yine videolarınızda, Tokyo’daki deneyiminizden çok etkilendiğiniz ve sevdiğiniz için mezun olduktan sonra tekrar Japonya’ya gitmek için MEXT Araştırma bursuna başvurduğunuzdan bahsetmiştiniz. Bu bursu daha önce biz sayfamızda işlediğimizden ve siz de kanalınızda işlediğinizden ötürü başvurunun detaylarına inmeyeceğiz ama şu soruları soralım: Araştırma konunuz ne üzerineydi? Japonya’da bu konuyu destekleyecek bir profesör ile nasıl iletişime geçtiniz?
Tokyo’dan Türkiye’ye döndükten sonra bir yandan Japonca tercümanı ve öğretmeni olarak çalışırken diğer yandan da Japon korsanları (Wakou) üzerine bitirme tezimi yazarak üniversiteden mezun oldum. Ama aklım sürekli Japonya’daydı. MEXT Araştırma Bursu’na başvurdum ve hocalarım sayesinde bursu kazanan 8 kişi arasına girebildim. Araştırma konum bilişsel dilbilim açısından Japon mizahının Türk mizahı ile karşılaştırmalı analizi idi. Bunun için bilişsel dilbilim konusunda uzman olan profesörlere mail yolladım. Önce Kyoto Üniversitesi’ndeki bir profesöre ulaştım fakat emekliliğine bir yıl kaldığını öğrendim. Dolayısıyla birlikte çalışma fırsatımız olmadı. Ancak kendisinin Osaka Üniversitesi’ni tavsiye etmesi üzerine yaptığım yazışmaların sonucunda Osaka Üniversitesi’nden kabul aldım.
7) Osaka Üniversitesi’nde kültür etkinliklerine katıldınız mı? Çok severek katıldığınız bir etkinlik veya faaliyet var mıydı?
Rakugo (Geleneksel Japon hikaye anlatma sanatı), Aikido ve Yabancı Öğrenciler Topluluğu’na üye oldum. Araştırma konum mizah olduğundan 3 yıl boyunca bizdeki meddahlığa benzeyen Rakugo’yu yaparak insanları güldürmeye çalıştım. Bu arada Rakugo Kulübü’nde eşim ile tanıştım. Aikido’ya 11 sene önce Tokyo’da başladım ve hala devam etmekteyim. Şu anda 3.dan sahibiyim. Osaka Üniversitesi Yabancı Öğrenciler Topluluğu’nda ise 3 yıl faaliyet gösterdim ve 3. yılımdayken başkan seçildim. Aslında burada başladı benim köprü olma arzum. Birçok yabancının iş bulamayıp ülkelerine geri dönmek zorunda kalmasına tanık oldum. Japonlar ile yabancılar arasında bir köprü olsam da iş vs. bulabilsem diye hayal kurmaya başladım. Fakat o zamanlar hala tam zamanlı bir iş tecrübem yoktu, o yüzden önce iş aramaya başladım.
8) Japonya’da önce 3 yıl boyunca bir reklam ajansında daha sonra ise devlet organizasyonunda çalışıp bir sürü tercümanlık, sunuculuk gibi işler yapmışsınız, yapıyorsunuz ama bu işleri rahatlıkla yapmanızda bölümünüzün, üniversitenizin, değişim/yüksek lisans gibi süreçlerin ve tabii ki kendi çalışmanızın katkı paylarından bahseder misiniz? Yine iş bulmak zor mu?
Öncelikle Japonya’da çalışmak için Japonca bilmenin çok önemli olduğundan bahsetmek isterim. En az N2 seviyesi gerekli. Yine de ilk işi bulmak en zorudur o yüzden seçici davranmamak gerekir. Tabii ki insanın canını çıkaran şirketler de var ama önce bir tecrübe edinip daha sonra istenirse iş değiştirmeyi tavsiye ederim. Tecrübesiz iş bulmak çok zor ama Japonya’da biraz tecrübeniz olursa iş değiştirmek daha kolay. O yüzden ilk başta önünüze gelen Japon şirketine başvurmanızı tavsiye ederim. Katkı konusunda ise üniversitem sayesinde başta Japonca olmak üzere Japon kültürü, tarihi, yaşam şartları hakkında bilgi sahibi olup da Japonya’ya geldiğim için birçok şeyi daha kolay atlattığımı düşünüyorum. O yüzden tüm hocalarıma binlerce, onbinlerce kez teşekkür ediyorum.
9) Peki sizi şirket kurmaya yöneten neydi?
Biraz önce de dediğim gibi Osaka Üniversitesi Yabancı Öğrenciler Topluluğu’nda birçok başarılı ama iş bulamayan kişi ile karşılaştım. Onlara yardımcı olmaya başladım. Her şeyi daha usulüne uygun yapabilmek adına şirket kurmaya karar verdim. Şirketimde önceleri sadece iş bulma üzerine hizmet veriyordum. Şimdi ise daha çeşitli işler yapıyorum. Mesela Japonya’da yaşayan yabancılar için danışmanlık da yapıyorum, sorunlarına çare olmaya çalışıyorum.
10) Japonya’da yaşayan yabancılar en çok ne hakkında sorun yaşamaktalar?
En çok yaşanılan sorun vizeye dair. İkamet durumumuzu nasıl değiştirebiliriz, kalıcı oturma izni nasıl alınır, şirket kurmak için gerekli vize hangisidir vb. detaylar bazı sorunlara yol açmakta. Gerçekten farklı farklı sorunlar var. Mesela bir şirkette veya üniversitede diğer insanlarla problem yaşayan, iş bulmakta güçlük çeken, Japonya’daki yaşamından memnun olmayan insanlar var. Yabancıları işe alan şirketlerin sayısı artıyor artmasına da onları işe alan aslında şirketin patronu oluyor genelde. Asıl büyük sorun şirkette beraber çalışılan personel ile iletişim kuramamaktan ileri geliyor. İşe alıyorlar sizi ama size yakışan işi veremiyorlar gibi. Ben rastlamadım ama yabancılar arasında terfi almakta zorlanan veya maaşları Japonlardan daha düşük olanlar varmış. Diğer bir yaygın sorun da Japon arkadaş edinememe. Japonlarda, bilmediği kişiden uzak durma gibi bir kültür olduğundan kendinizi iyice anlatmanız gereklidir ve bazen onların size seslenmesini beklemekten ziyade sizin onlara seslenmeniz gereklidir. Diğer yandan karşınızdaki kişinin aslında ne demek istediğini çözmeniz gereklidir. Japonlar genelde düşüncelerini açıkça söylemeyebiliyorlar. Karşı tarafın nelerden hoşlanabilip hoşlanamayacağını düşünüp öyle davranmak gerekiyor. Bazen çok ısrarcı olmamak gerekiyor.
11) Sizce köprü olabildiniz mi?
Türkiye ile köprü olma konusunda şu anda kendi şirketimin yanında Japonya’daki bir belediyede çalışmaktayım, Türkiye ile olan yazışmaları yapmaktayım. Yine Youtube kanalımdan veya Instagram üzerinden de Türkiye’dekilere yardımcı olmaya çalışmaktayım. Dünya ile köprü olma konusunda da danışmanlık servisim devam ediyor, hep birlikte Japonları anlamaya çalışıyoruz. Tabi ki dört dörtlük bir köprü değil ama köprü için sıkı bir temel attım.
12) Son olarak, Japonya’da uzun yıllar geçirmiş bir Türk olarak, Japonya’da gerçekten mutlu ve başarılı olunabileceğini düşünüyor musunuz? Sizin deneyimlerinize göre, bu nelere bağlıdır?
Tabii ki. Bence bu tamamen sizin bakış açınıza ve olumlu yaklaşımınıza bağlıdır. Mesela, Osaka Üniversitesi’nden yabancı bir kız arkadaşımla dolaşırken çevremizdekilerin sık sık bize baktıklarını hissediyorduk. Arkadaşım bunun hakkında sürekli şikayet edip, yabancıyız diye bakıyorlar, bizi dışlıyorlar gibi olumsuz şeyler söylüyordu ama ben “Güzel olduğumuz için herkes bize bakıyor!” diye şakayla karışık gülüyordum. Belki yabancı olduğumuzdan, belki dışlamak için, belki güzel olduğumuzdan… Bence bunun bir önemi yok. Önemli olan sizin nasıl düşündüğünüz, nasıl hissettiğiniz. Arkadaşım mezun olur olmaz ben yaşayamam burada diye ülkesine döndü, ben ise iş buldum ve gayet mutluyum. Tabi ki Japonya’da sevmediğim şeyler de var ama bunları çok fazla düşünmemeye çalışıyorum. Yabancı bir ülkede yaşarken olumsuz şeylerle karşılaşabiliriz, ancak bence o ülkenin iyi noktalarına odaklanmak daha iyidir. Elbette Japonlarla tamamen aynı olmanız gerektiğini söylemiyorum. Değiştirilmesi gereken bir şey varsa tavsiyelerde bulunabiliriz. Örneğin, şirket toplantılarında pek fazla konuşmayan bazı Japonlar var, ancak “Toplantıda kendi fikrini söylesen daha güzel olur.” veya “İngilizce’yi ne kadar çok öğrenirsen o kadar çok farklı insanla iletişim kurabilirsin.” gibi tavsiyelerde bulunmanın iyi olacağını düşünüyorum. Kısacası karşınızdaki kişinin kültürüne saygı duyarak faydalı bilgiler sağlamaya çalışmak iyidir. Eğer bir şey yapmak istiyorsanız fakat nasıl yapılacağını bilmiyorsanız bir bilene sorun, sıkıntınız varsa aynı durumu yaşamış olana danışın, baktınız hiç olmuyor her zaman Türkiye’ye dönebileceğiniz fikri aklınızda olsun. Herkes nerede mutlu ise orada olsun!
YouTube: www.youtube.com/guneslijaponya
Instagram: https://www.instagram.com/guneslijaponya