Vize sınırlamaları ve arazi alımları gündemin üst sıralarında
Japonya’da hükümet tarafından atanan bir uzman paneli, yabancıların ülkeye kabulüne yönelik politikaların sıkılaştırılmasını görüşmek üzere 27 Kasım’da ilk toplantısını yaptı. Başbakan Sanae Takaichi, bu adımların kamuoyunda artan “toplumsal kaygıları” gidermeyi amaçladığını belirtti.
Hükümet yeni düzenlemelerin toplumdaki değişimlere uyum sağlamak için gerekli olduğunu savunurken, bazı kesimler alınacak kararların yabancı karşıtlığını (ksenofobi) körükleyebileceği uyarısında bulunuyor. Panelin, çalışmasını Ocak 2026’ya kadar tamamlaması bekleniyor.
Vize sayısında kısıtlama gündemde
Takaichi yönetiminin göç politikalarındaki en dikkat çekici başlık, Japonya’ya kabul edilen yabancı sayısının sınırlandırılması. Bu hedef, iktidardaki Liberal Democratic Party ile koalisyon ortağı Nippon Ishin arasında ekim ayında imzalanan hükümet programında da açıkça yer aldı.
Panel, belirli çalışma vizeleri için kota uygulanmasını değerlendiriyor. Halihazırda iş gücü açığı bulunan sektörler için verilen “Specified Skilled Worker” vizelerinde sınırlama bulunurken, 2027’de teknik staj sisteminin yerine geçmesi planlanan “Skill Development Employment” statüsünde de benzer bir uygulama öngörülüyor.
Yetkililer, mühendis, tercüman ve uzman meslekleri kapsayan “Engineer/Specialist in Humanities/International Services” vizesine de kota getirilmesini tartışıyor. Haziran sonu itibarıyla yaklaşık 460 bin kişinin bu vizeye sahip olduğu belirtiliyor. Ancak bazı işverenlerin bu statüyü kötüye kullanarak vize sahiplerini basit işlerde çalıştırdığı ve bunun göç yasalarına aykırı olduğu ifade ediliyor.
Toplumsal ve siyasi arka plan
Göç tartışmaları, önceki Başbakan Shigeru Ishiba döneminde de gündeme gelmişti. Adalet Bakanı Keisuke Suzuki tarafından yayımlanan raporda, hızlı yabancı nüfus artışının bazı G7 ülkelerinde siyasi ve toplumsal istikrarı tehdit ettiği vurgulanmıştı.
Özellikle Saitama Prefecture’da 2023’ten itibaren yaşanan gerginlikler ve sosyal medyada yayılan paylaşımlar, yabancı karşıtı söylemleri güçlendirdi. “Japan First” söylemiyle öne çıkan Sanseito Partisi’nin temmuzdaki seçimlerde oy artışı sağlaması da dikkat çekti.
Arazi alımları ve ulusal güvenlik
Takaichi hükümeti ayrıca yabancıların arazi ve gayrimenkul alımlarını da ulusal güvenlik perspektifiyle ele alıyor. Hükümet, yabancı yatırımcıların arazi alımlarının hem konut fiyatlarını yükselttiği hem de güvenlik riski oluşturabileceği yönünde kamuoyunda endişe bulunduğunu açıkladı.
Başbakan Takaichi, yabancıların taşınmaz sahipliğinde şeffaflığın artırılması için mülkiyet kayıtlarında uyruk bilgisinin netleştirilmesi talimatı verdi. Hükümet, en erken 2027 mali yılında merkezi bir veri tabanı kurulmasını planlıyor.
Tokyo’daki yeni konut satışlarına ilişkin bir araştırmaya göre, yılın ilk yarısında satılan yeni dairelerin yüzde 3’ü yurt dışı adresli alıcılar tarafından satın alındı. Ancak Arazi Bakanı Yasushi Kaneko, bu durumun doğrudan fiyat artışına neden olup olmadığına dair net bir değerlendirme yapmadı.
Japonya’nın Dünya Ticaret Örgütü (WTO) anlaşmaları nedeniyle yabancıların arazi alımına doğrudan kısıtlama getirilmesi zor görünse de, iktidar partisindeki bazı milletvekilleri güvenlik kaygılarıyla bu alanda yeni yollar aranması gerektiğini savunuyor.
News
