Japonya uzun bir jisei veya ölüm şiiri tarihine sahip. Jisei, yaşama veda şiiridir. Bu şiirler okur yazar insanlar tarafından ölmeden hemen önce yazılırdı. Jisei’nin en eski kayıtlarından biri, bir isyanı desteklemekle ilgili yanlış suçlamalardan dolayı intihar etmek zorunda kalan İmparator Temmu’nun oğlu şair Prens Otsu’nun ölümü ile MS 686’ya kadar dayanıyor.
Jisei kanshi, waka ve haiku ile yazılır. Bütün ölüm şiirleri haiku değildir. Ancak, hepsi kısa şiir formundadır (tanka). Kanshi Çin Şiiri anlamına gelen Japonca bir kelimedir. Waka, Japonca yazılan bir şiirdir (kanshinin aksine). Son olarak haiku, kireji veya kesme kelimesi tarafından ayrılan iki imgeye dayanan bir şiirdir. Haiku, ingilizce hecelerden farklı olarak 17 ondan oluşur.
Tıpkı çoğu haiku gibi, jisei düşüncenin ötesine gitmeyi ve ‘’ Aa, şimdi anladım!’’ anı yaratmata çalışır. Jisei okuyucu ve şairin zihni arasında sonunda dengelenmişlercesine bağlantı kurmaya çabalar. Haiku güzel ve çirkin, yaşam ve ölüm, gelecek ve şimdi arasındaki ayrımı, ikicil düşünce tarzımızı yıkmaya çalışır.
Japonca’da, Hoffman’a göre (1986) shi ‘’ölüm’’ nadiren bir kişiden bahseder. Bunun yerine belirli türlerde ölümler kullanılır: shinju ‘’sevgilinin intiharı’’; junshi ‘’savaşçının efendisi için ölümü’’; senshi ‘’savaşta ölüm’’; roshi ‘’yaşlılıktan ölmek’’. Ölüm kişinin yaşadığı yaşamın tarzına bağlıdır. Jisei bu fikrin bir uzantısıdır.
Yaşamı ve ölümü temsil eden imgeler zamanla değişti. İlk şiirler dünyanın geçiciliğini temsil etmek için çiçekleri kullanırdı. Sonraki şiirler, özellikle samuray sınıfına ait olanlar, doğadan başka imgeler ekledi.
Bazı jiseiler depresif bazılarıysa umut doludur. Her biri yazarın zihninde son günleri veya anlarında neler olduğunu yansıtır. Razı olmak jiseinin kilit ögelerinden biridir; şiir doğrudan Zen’in, ölümün kaçınılmazlığını da içeren, yaşamı olduğu gibi kabul edişinden gelir.
Belirtmek isterim ki çevirilerimiz kelime oyununu belirsizleştirebilir. Japonca’da aynı kelime içeriğe bağlı olarak çeşitli anlamlara gelebilir. Birçok şair bu avantajı birden fazla katmanlı anlam yaratmak için kullanır. Çevirilerde Japonca’nın bu yönü kaybolur.
Ölüm yok; yaşam yok.
Aslında gökyüzü bulutsuz,
ve nehir suları temiz.
–Toshimoto, Taiheiki (Grand Pacification Dizisi)
Ölmeyi arzularım
baharda, ve altında
kiraz çiçeklerinin
bahar dolunayında
–Saigyo (1190)
Elveda-
Ölürüm her şeyin yaptığı,
çimin çiğlendiği gibi.
–Banzan
Kışın amansız rüzgarlar
ama sonrasında, nehir söğütü,
çıkar meydana tomurcuklarını.
-Senryu (1790)
Yaz gününde ayaz:
sudur fırçamı temizleyen,
ardımda bıraktığım tek şey.
–Shutei
Yolculukta, hasta;
geziniyor hayalim,
solmuş tarlalarda.
-Basho
Yazının orijinal halini okumak için buraya tıklayabilirsiniz.